FIKRALAR


                                                                      KAYSERİ FIKRALARI


              
(((((!!!1!!!)))))


 Kayserili Tuhafiyeci dükkanindan geçimini saglayabiliyor, bir kösede üç bes kurus da biriktirebiliyordu.


Günün birinde sagindaki dükkan bosaldi, derken orasi da tuhafiyeci oldu. Sonra solunda bir tuhafiyeci daha... Rekabet basladi, isleri
kötüye gitti.

Ama sonunda bir çözüm yolu buldu :

Sagindaki komsusu, dükkaninin üzerine, gerçek ucuzluk burada yazdirmisti.

Solundaki, en büyük tuhafiye magazasi, yazili bir bez asmisti.

Bizimki,
ikisinin ortasina su yaziyi koydurdu :

Magazaya buradan girilir.



(((((!!!2!!!)))))                            



 bir uçakta 58 laz ile 1 kayserili yolculuk yapıyorlarmış kaptandan bir ses gelmiş uçaktaki ağır eşyaların hepsini atın yoksa düşecez bunun üzerine tüm ağır eşyalar atılmış. 10 dak sonra kaptan tekrar seslenmiş uçağın sağ kanadını koparmak zorundayız yoksa düşecez kanadıda koparmışlar. sonra kaptan tekrar seslenmiş sol kanadıda koparacaz. uçak kanatsız ilerlerken kaptan seslenmiş kusura bakmayın ama uçağın alt kısmını kesmezsek hepimiz ölecez tüm yolcular yukarıdaki tutacaklara tutunmuşlar ve alt kısım kesilmiş. yolculuk devam ederken kaptan bu son isteğim malesef kontrolü sağlayamıyoruz o yüzden içinizden 1 kişinin atlaması lzım der bunun üzerine 58 laz kayseriliye döner kayserili ise şöyle der başını sallayarak tamam tamam anladım ama hani alkış der laz larda alkışlar.



 (((((!!!3!!!)))))


Padisahin biri,

-'Bana yalan soyleyebilene bir kup dolusu altin verecegim!' demis. Yalancilar, hemen saraya kosusturup baslamislar yalana;

''Bir kus, aslani kapip yuvasina goturdu.''

''Bunun neresi yalan?.. Kus kartaldir, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kapti mi goturur tabii!..''

''Komsu ulkede bir esegi kral yaptilar!..''

''Ulkenin krali, pencereden bakinirken tacini dusurmus. Tac da pencerenin altindaki esegin basina gecmis. Tac kimin kafasindaysa, kral odur tabii!..''

''Padisahim, ben gokyuzune bir ok attim. Alti ay sonra geri dondu!''

''Senin ok bir agacin ustune dusmustur.

Agac, sonbaharda yapraklarini dokunce, takilacak yer bulamayip yere inmistir.''

Boylece padisah, her yalana gercek bir bahane bulmus ve kimse padisaha bu yalandir dedirtememis.

Ama bir gun Kayserili gelmis;
''Padisahim, sen benim babamdan borc olarak bir kup dolusu altin almistin. Simdi geri almaya geldim. Yalandir dersen odulumu ver.
Yalan degil dersen borcunu ode!..'' 



 (((((!!!4!!!)))))




Bilindiği gibi Kayserililer ticaretci bir ruha sahip insanlardır. Mal almak için istanbula giden bir kayserili çok güzel ve geniş hemde köşe başı bir dükkanı görünce burada çok güzel ticaret yapılır düşünceleriyle dükkanın içine gayri ihtiyari uzun uzun bakar.

Bunu gören dükkan sahibi:
-Ne bakıyorsun?

-Hiç burada ne satılıyor diye baktım.

-Eşşekbaşı

-Belli oluyor hepsi satılmış, bir tane kalmış.





  (((((!!!5!!!)))))




 Kayserilileri kızdirmak için, eşek etinden pastırma yaptıklarını her fırsatta soyleyen biri yine bir Kayseriliye bunu sormuş :

-Sizde eşek etinden pastırma yaparlarmış doğru mu?

Kayserili adamı rahatlatmış :

-Kayseri`ye gidecek misin?

-Yok, gitmeyecegim!

-O halde merak etme!




 (((((!!!6!!!)))))




 birgun adamin biri bir otele gitmis...

otelde aksam yemegi yerken garson yanina yaklasmis
.sormus bir emriniz varmidir diye. garson okadar guzel sormuski adamin dikkatini cekmis

o anda adam sormus garsona,

* nerelisin?
bizim garson .hemen cevap vermis,
- kayseriliyim.
* kacsenedir bu otelde calisiyorsun?
bizim kayserili hemen cevap vermis,
- onsenedir..
* onsenedir bu otelde calisiyorsun?
oteli hale uzerine geciremedinmi?
bizim kayserili derin bir nefes cekmis,
-ah sorma dayi sorma...bu otelin sahibide kayserilide ondan geciremedim demis



  (((((!!!7!!!)))))



 Kayserili'nin biri Ilahiyat okumak icin Misir'a
EL-Ezher üniversitesine gitmis. Yedi senelik okulu memleketine hasret
kaldigi icin alti sene sonra birakmak istemis. Hoca'si buna üzülmüs
ve ona demiski:

- "Oglum gel bir sene daha okuda Islam'da siyaseti ögren"Yok bizim Kayserili israr etmis, bana siyaset miyaset lazim degil demis.
Kayserili köyüne geldikten sonra Camiye gitmis ve hocanin vaazini
dinlemeye baslamis, duyduklari ögrendiklerinin tam tersiymis, hoca
kafirlerden dinsizlerden bahsediyormuski, bizim kayserili ayaga kalkmis
ve hocaya:

- "Hocam anlatdiklarinizin hepisi yanlis" demis. Bunun
üzerine hoca:

- "Aha kafirin teki'de bu" demis ve bütün cemaat
bizim kayserilinin üstüne yürümüs. Canini zor
kurtaran kayserili hemen Misir'a geri dönüp basindan gecenleri
hocasina anlatip son senesini okumus ve tekrar köyüne dönmüs.
Yine Cami'ye girmis ve ayni hoca'yi dinlemeye baslamis. Bir müddet
sonra ayaga kalkmis ve:

- "Hocam kusura bakmayin gecen sene cok büyük
bir hata yaptim, Misir'da hocam'la konustum, siz hakliymissiniz, hatta sizden bir kil koparan Cennete gidecekmis" deyince bütün cemaat ayaga kalkip hocanin üstüne yürümüsler



 (((((!!!8!!!)))))





Kayserili, trende yolculuk etmekte... Karsisinda oturan zatla tanisir. Dereden tepeden konusurlarken:

- Gel seninle birbirimize bilmece soralim, der. Önce ben sorayim; bilirsen ben sana bin lira veririm. Bilemezsen 10 bin lirani alirim. Sonra sen bana sorarsin; bilirsem 10 bin lirani alirim, bilemezsem bin lira veririm.

- Tamam, der Sor bakalim.

- Söyle öyleyse: Üc ayakli hayvan nerde yasar?

Öteki yolcu düsünür, bilemez:

- Al 10 bin lirayi. Simdi ben de sana ayni soruyu soruyorum: Üc ayakli hayvan nerde yasar?

Kayserili, hic düsünmeden, aldigi 10 bin liranin bin lirasini geri verir:

- Al su bin lirayi. Ben de bilmiyorum.




  (((((!!!9!!!)))))



 Yıllarca Kayserililer ile ermeniler birlikte yaşamışlardır. Birbirleriyle sıkı münasebetlerinin fazla olduğu yıllarda, 

bir kayserili, ermeni arkadaşından borç para ister. Ermeni arkadaşı ne zaman ödeyeceğini sorar. Kayserili:

-"Şu Erciyes Dağı'nın karı eriyince borcumu öderim."
  Ermeni, bir yıl bekler. Kayseriliden ses yoktur. Gider yanına ve alacağını ister. Kayserili, Erciyes'i gösterir ve daha üzerinde kar olduğunu söyler. Bir süre sonra ermeni, kayserilinin oyununa geldiğini anlar. Bunu içine sindiremez. Artık karar vermiştir ve o da bir başka kayseriliyi kandıracaktır. Gider bir arkadaşına ve borç ister. Kayserili ne zaman ödeyeceğini sorar ve o da aynı cevabı verir:

-" Erciyes'in karı eriyince"

"Pekiyi" der kayserili. Aradan bir yıl geçer ve kayserili hemşerim alacağını istemek için ermeniye gider. Ermeni vatandaşımız bu durumu beklediği için çok rahat bir tavırla Erciyes'i gösterir ve hâlâ karın erimediğini söyler. Kayserilinin de cevabı hazırdır:

-"O gördüğün kar, bu yılın karı. Geçen yılın karı çoktaaaan eridi"

Ermeni ne yapacağını şaşırır ve çaresiz borcunu öder.



 (((((!!!10!!!)))))



 Kayserili bircimri kişi ölümü yaklaşınca oğullarını yanına çağırır. Üç oğluna da vasiyette bulunur. Ben ölünce 

hepinizin mezarıma tek tek birer milyar koymanızı istiyorum der. Adam öldükten sonra sırayla 1. ve 2. oğlu 

 mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar daha sonra babası gibi parayı seven 3. oğlu da mezara 

gider ve mezardaki paraları alır yerine babası adına bir 3 milyarlık çek koyar...




 (((((!!!11!!!)))))




 Kayserili İki kardeş o yaz "Haki" renginin moda dünyasını kasıp kavuracağı haberini alırlar. Bunun üzerine piyasada ne kadar haki renk kumaş varsa hepsini satın alırlar..Sezon geldiğinde, satış yapmayı beklerlerken bir parça bile kumaş satamazlar.. batmak üzereler... bunun üzerine bölgedeki askeriye için bir komutan üniforma diktirmek ister bunun içinde haki renk kumaş gerekir... anlaşırlar.. Komutan derki

-"Yarın size saat 12:30'a kadar telgraf çekmezsem siparişimi vereceğim."

Saat 12:29'da kardeşlere bir telgraf gelir.. bunun üzerine diğer kardeş zarfı telaşla açar ve sevinçle haykırır;

-"Müjde kardeşim baban ölmüş!!"




  (((((!!!12!!!)))))




 Trabzonlularla kayserililer savaş yapıyorlarmış. kayserililer trabzonlularda temelle dursun çoktur diyip 

bağırıyorlarmış kalkanı vuruyorlarmış bizim temelle dursunun da bu aralar kulakları pek duymazmış. o yüzden 

 trabzon ordusunda tek temelle dursun onlar kalmış. dursun demişki bizde ahmet diyelim kalkanı vuralım 

mehmet diyelim kalkanı vuralım demişler bağırmaya başlamışlar ama kimse kalkmamış . bu arada temelde 

 yerde 500.000TL bulmuş ve cömert davranarak ha bu 500.000TL kimundur daa diye bağırmış ve herkez 

ayağa kalkınca kayserililerin hepsi vurulmuşlar.






 (((((!!!13!!!)))))





 Kayserili bir adam varmış adamın 3 oğlu varmış adam kahvede oturmuş oğullarından söz ediyormuş

-1.en büyük olan oğlunum istanbulda şu fabrikanın sahibi 50 tirilyon parası var demiş

-2.ortancı oğlunum ankarada şu fabrikanın sahibi 40 tirilyon parası var demiş

-3.en küçük oğluna gelmiş sıra adam oğluma şöyle bir bakarak bunun kafası çalışmadı okudu doktor oldu demiş




 (((((!!!14!!!)))))



 Ev sahibi kadın Kayseriliye sorar
-Çay mı içersiniz, Kahve mi.
Kayserili ise şu cevabı verir
-Çayı şimdi içelim de, kahveyi yemekten sonra.





  (((((!!!15!!!)))))





 gözleri görmeyen, bekar ve fakir kayseri'liye bir cin çika gelmis.
benden bir sey dile yerine getirecegim demis.

" kayseri'li düsünürken cin sormus:

"gözlerini mi istersin, zenginlik mi istersin, evlenmek mi istersin?

kayserili: 'oglumu altinlarimi sayarken görmek istiyorum' demis.





  (((((!!!16!!!)))))



 Iki Kayserili uçaga biner. Birbirleriyle sohbete baslarlar. Birisi öbürüne sorar: -"Amerika'da ne is yapiyorsun.?

O da; -"Fabrikalarim var" der ve sorar:

-"Peki sen ne is yapiyorsun?"

O da; -"Ben de bir fabrikada isçi olarak çalisiyorum" der.

-"Peki kaç senedir çalisiyorsun?" diye sorunca

O da; "25 yildir" der.

-"Sen nasil Kayserili'sin, 25 yilda o fabrikanin sahibi olman lazimdi? diyince;

-"Çalistigim fabrikanin sahibi de Kayserili idi. O yüzden olamadim.."





 (((((!!!17!!!)))))



 Kayserili, büyüksehre gelen bir vatandasimiz çevreyi seyrederken havada bir kuş sürüsü görmüs ve öylesine mirildanmis:

-Vay be! Guslara bah. Ne güsel de uçuyorlar..

O sirada yaninda duran bir bayan seslenmis

-Onlar gus degil, kuş!

Bizim ki de mirildanmis yine, saskinlikla:

-Alla Alla, amma da guşa benziyorlardi halbuki..






  (((((!!!18!!!)))))





 İki tane çiftçi, biri Adanalı, diğeri Kayserili, sohbet ederken, tabi haliyle zenginlikleriyle övunecekler... Adanalı başlamış :

-Bizim orda sabah günes doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz, demiş... Kayserili de demiş ki :

-Yav bizim de vardı öyle bir arabamız ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık....







   (((((!!!19!!!)))))




 Münasebetsizin biri Kayseriliye sormuş:

-Yahu...siz eşşek etinden pastırma yaparmışınız, öyle mi?

Kayserili cevabı yapıştırmış :

-Kayseriye gideceksen hiç merak etme, sana ilişmezler.






  (((((!!! 20 !!!)))))




 Temel kayserilileri test etmek için kayseriye gelir.Bir bakar ki yüksek yüksek gökdelenler var.Hayran hayran 

gökdelenleri seyrederken bir kayserili temel i çevirir.Birader burada gökdelenlere bakmak paralı der.Bir 

gökdelene bakarsan 20tl vermelisin. Temel tamam der 3 gökdelene baktım al 60 lira.Temel trabzona 

döndüğünde alay eder.Ya kayserililer o kadar da uyanık değiller.Orada gökdelenlere bakmak paralıymış.5 

gökdelene bakttım 3 gökdelen parası verdim demiş.





   (((((!!! 21!!!)))))




KAYSERİ'LİNİN BİRİNE SORMUŞLAR.
"2 KERE 2 KAÇ EDER?" DİYE

HEMEN BİR SORU İLE CEPLAMIŞ.
"ALIRKENMİ?, SATARKENMİ?"





 (((((!!! 22!!!)))))





 bir gün bi dede bir restorantın önünden geçmiş. restorantın önünde sen ye torunun ödesin yazıyormuş. Dede 

şuraya giriyimde karnımı güzelce bi doruyum demiş.nasıl olsa ben ödemeyeceğim demiş.girmiş içeri bütün 

yemeklerden sölemiş.dede çıkarken garson para istemiş.dede:ama burda sen ye torunun ödesin yazmıyormu 

demiş.garsonda tamam yazıyo ama bi zamanlar senin deden de geldi burda ywemek yedi onun parasınıda 

vermedi dede





  (((((!!! 23!!!)))))





 kayseride köylüler eşeği salıp eşeğin gittiği yerden yol yapıyorlarmış.bir gün bir amerikalı mühendis yolları 

görmüş ve gülmeye başlamışköylülere yollarınız niye böyle demiş.köylülerde eşeğin geçtiği yerlerden yol 

yaptıklarını mühendise anlatmış.
Mühendis sormuş;
Peki eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
köylüler kızgınlıkla; 

-amerikadan mühendis getiriyoruz!demiş





  (((((!!! 24!!!)))))





 Kayseri'li bir paragöz bir bakkalın ölüm döşeğindeki son sözleri:
-Karıcığım buradamısın ?
-Tabiki canım seni hiç yalnız bırakır mıyım ?
-Oğlum Ahmet sen burada mısın peki?
-Evet babacım.
-Kızım Rabia'ya haber verdiniz mi
-Bende buradayım babacım sen merak etme ..
-Allah belanızı vermesin hepiniz buradasınız da bakkala kim bakıyoo :D






  (((((!!! 24!!!)))))




KAYSERİLİ NİN BİRİ BAKKAL A YUMURTA ALMAYA GİTMİŞ.
BAKKAL A SORMUŞ ; YUMURTALAR KAÇ KURUŞ ?
BAKKAL : 30 KRŞ DEMİŞ , AMA 5 TANE DE KIRIK YUMURTAM VAR ONLARIN TANESİ 10 KRŞ
KAYSERİLİ : O ZAMAN BANA 5 YUMURTA DAHA KIR DEMİŞ.






 (((((!!! 25!!!)))))




 Kayserilinin ineği hastalanmış, Allah'ım ineğim iyileşsin 15gün oruç tutacağım demiş 15 gün oruç tutmuş 1 gün sonra inek ölmüş..

Adamda: " Ey yüce Allah'ımbu kulunu kandırdım sanma, orucu ramazandan düşerim, ineğide kurbana sayarım " demişş






  (((((!!! 26!!!)))))



 Kayserilinin biri kumarbazmış, bir gün her şeyini kaybetmiş, elinde bir eşek kalmış...Önce sol ön, sonra sağ 

ön, daha sonra, arka sol, her üc ayağa da zar atmış, kaybetmiş, sıra dördüncü ayağa gelmiş, tam o sırada eşek
hazin hazin anırmaya baslayınca, Kayserili :
-Vah karagözlüm vah!, demiş.
-Sana da mı malum oldu!





   (((((!!! 27!!!)))))





 kayseri ilköğretimine yeni tayin olan öğretmen sınıftaki çocuklara basit sorular sorup çocuklara ısınmaya 

çalışıyormuş.
birkaç öğrenciye sorduktan sonra babası tüccar olan birisine sıra gelmiş .
söyle baalım mustafa ;iki kere iki kaç edrer,
mustafa düşünmüş ,düşünmüş, tamam demiş.
öğretmenim bunu; alaceez mi? yoksa satacaz mı?





 (((((!!! 28!!!)))))




 Kayseriye gelen bir Amerikalı aniden rahatsızlanır ve hastaneye kaldırılır. Çeşitli muayenelerden sonra kan verilmesi icab eder. Anonsla kan aranmaktadır.

Bunu duyan bir Kayserili kan vermek üzere hastaneye gider. Bin dolara bir ünite kan vermeyi kabul eder. Kanı verir ve parayı alır. Bir saat sonra yeniden kan gerekir, Kayserili yine kan verir bu sefer Amerikalı beş yüz dolar teklif eder.

Kayserili ise aynı ünite kana bin dolar vermişken şimdi neden beş yüz dolar veriyorsun deyince, Amerikalının cevabı ilginç olur.
- Çünkü, artık bende bir Kayserili kanı taşıyorum, istenenin yarısını veririm.





  (((((!!! 29!!!)))))




 Kayseri li kitapçıya girer bilgiç bilgiç,
-"Bana bir roman lazım.
Tezgahtar sormuş:
Efendim ağır mı olsun hafif mi?
Kayseri li:
Farketmez canım.Nasıl olsa arabam dışarıda





   (((((!!! 30 !!!)))))





 Kayserili zengin, ölüm dösegindeymis. << Vasiyetim var >> diyerek ogullarini kizlarini basina topladiktan sonra ögüt vermis:

- Evlatlarim, size son sözüm: Devlet calgi, siz cengi... Ayak uydurmaya bakin!





   (((((!!! 31!!!)))))




 birgün kayserili ahmet sumak satmak için yola çıkar. sumak tabi o zamanlar bu kadar meşhur değil. bizim kayserili düşünür düşünür nasıl satacaz bu sumağı diye. 7-8 tane adam bulur, onlara para verir.

şu karşıdaki markete gidin sumak varmı diye sorun der. adamlar markete giderler işittiklerini aynen yaparlar. marketçi şaşırır sumak ne diye. bu soruyu iki gün sorarlar.

üçüncü gün bizim kayserili markete gider ve müdürüyle tanışır. ben kayseriden sumak tüccarı ahmet bulur. adam şaşırır ve birden atılır der bu günlerde çok soruyorlar bu sumağı neyde kullanılır diye sorar.

bizim kyserili başlar anlatmaya başta mantıda, makarnada, turşuda vs.adam ooo der bu sumak baya marifetliymiş. bundan ilk etapta 100 paket ister. kayserili malı teslim eder.

ertesi gün başka adamlarla aynı marketteki bütün sumakları aldırır. müdür şaşırır bu sumak bayağı satılıyor. derhal kayseriliyi arayıp bir kamyon yıkmasını söyler.

kayserili malı getirir ve parasını alır ve gider. :) hehehe!






        (((((!!! 32!!!)))))




bir kayserili ve birde alman varmış. bu alman kayseriliye demişki bizim makinalarımız sizden çok ve daha 
 
üstün 
 
demiş.alman:nasıl mı?demiş.biz demiş bi tarafdan keçiyi koyarız o bi yandan sucuk çıkar biz hiç bişeye 
 
ellemeyiz.kayserili bide sen bizimkine bak demiş.biz de aynı bi yandan keçiyi koyar bi yandan sucuk çıkar 
 
demiş biz hiç bişye ellemeyiz demiş.bide biz sucuğun tadına bakarız sucuğun tadı kötüyse gene bi yanına 
 
sucuğu koyarız bi yandan keçi çııkar demiş.




             
                
                ^^                   ^^                              DİĞER FIKRALAR                    ^^                       ^^



                                                                           (((((^^ 1^^)))))


Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve öteki adama:

- 'Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum'...

Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış;

- 'Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur'...

Böylece ikisi havaya bir el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar... Kadın silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş... Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:

- 'Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!!!!'





                                                                             (((((^^ 2^^)))))





Seçim öncesi listeleri düzenleniyordu. Genel Başkan bir öneride bulundu:

-Aday listesine Ali Bey'i mutlaka alın. Hemen itirazlar yükseldi:

-Ama efendim, o aptalın biridir.

-Memleketimizde hatırı sayılır oranda aptal var. Onların da temsil edilmek hakkıdır.


                                                                              (((((^^ 3^^)))))


Hoca'ya yaşını sorarlar, "Kırk" diye yanıtlar, "Tam kırk!"

On sene sonra aynı soruyu yine "Kırk" diye yanıtlayınca:

"E hocam, on yıl önce de kırk yaşında olduğunu söylemiştin" demişler. Hoca hiç bozmadan:

"Evladım, ne bileyim on sene öncesini!" diye yanıtlar.



       

                                                                              (((((^^ 4^^)))))
 




İki deli çölde seyahat ediyormuş. Bir vahada durup yanlarındaki yemekleri yemeye karar vermişler. Delilerden

biri su içerken cam şişesinin kapağını açıyor, içince geri kapatıyormuş. Bunu sürekli tekrarlayınca yanındaki

neden böyle yaptığını sormuş. O da "Eğer şişe düşüp kırılırsa içindeki su dökülmesin diye" demiş.




 
                                                                             (((((^^5^^)))))




baba okulu yeni başlayan çocuğuna sorara
-Oğlum dersler nasıl
cevap şöyle gelir
-Beş aldım baba
baba sorar
-Nasıl oldu bu
Cevap:
-Matematik:1
Türkçe: 1
Hayat Bilgisi :1
Müzik:1
Resim:1
toplarsan 5 yapıyor baba                 AFERİM.





                                                                             (((((^^6^^)))))





Bir Makine Mühendisi, Bir Elektrik Mühendisi ve bir Bilgisayar Mühendisi bir gün eski bir araba ile yola

çıkmışlar. Issız bir otobandan geçerken, araba aniden durmuş, baktılar çalışmıyor, Makine Mühendisi


Ben simdi hallederim!" diyerek atılmış, önce arabanın altına yatmış, kaputu açmış, bir kaç girişi sıkıştırıp, bir

kaç yere çekiçle filan vurmuş ama tik yok! Başı eğik arabaya geri dönmüş.

Bunun üzerine Elektrik Mühendisi atılmış hemen, o da elektrik girişlerini, sigortaları kontrol etmiş, kablolarla

oynamış ama hareket yok! Bunun üzerine ikisi birden dönüp,

Bilgisayar Mühendisine bakmışlar. Sıranın kendisine geldiğini anlayan Bilgisayarcı,

- Eeee şey, arabadan bir çıkıp tekrar girsek?





                                                                             (((((^^7^^)))))





Dünyanın en komik kazası:

Bir duvarcı ustasının şantiyede başına gelen kaza ile ilgili şefine yazdigi mektup:

Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı

anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur
.
Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı.

Yaklaşık 250kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu,
.
Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım ve ardından altıncı kata çıktım.

.İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım.

.Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım.

.İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım.

.Bütün tuğlaları varile doldurdum.

.Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm.
.
İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250

kilogramlık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve saşkınlıktan ipi bırakmayı akıl

edemedim.

.Ben yukarı çıkarken yolun yarısında, aşağı inmekte olan tuğla dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın

kırıldığını hissetim.
.
Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı; Parmaklarım da bu sırada kırıldı.

.Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye

varil ise yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık! Sol bacağımın kaval kemiği de bu

sırada kırıldı.

.Yere inince can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Bu sefer de başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle

üzerime geldiğini gördüm! Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.







                                                                             (((((^^8^^)))))




Amerikalılar yeni bir uçak geliştirirler ve bu uçağı denemek için

Arabistan'a götürürler.Bir Arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri patlar.

Göstergelerde "Don't panic. This is American technology" yazısı görülür, pilot rahatlar.

Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergelerde yine aynı yazı görülür. Pilot da uçmaya devam eder. Ne var
ki az sonra iki motor birden patlar. Hiç motor kalmayınca Arap pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde

yine aynı yazı görülür ve uçak kendi kendini yumuşak bir şekilde indirir. Araplar pilottan bu olayı öğrenince

şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak yapmaya karar verirler. Ve nitekim bir uçak yapıp Amerika'dan bir

pilot davet ederler. Pilot biner uçağa, başlar uçmaya. Bir iki dakika sonra bir motor patlar. Göstergelerde "

Don't panic. This is Arabic technology" yazısı görülür. Az sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı gözükünce

Amerikali pilot: "Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler." der. Derken iki motor birden patlayınca uçağın

kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür: "Don't panic. This is Arabic

technology. Please repeat after me. Eşhedü en la ilahe illallah...."







                                                                             (((((^^9^^)))))




Satış Müdürü, Teknik Müdür'e:


- Sana istediğin kadar yardımcı eleman vericem, yeni yazılım projesini 2 hafta sonra masamda istiyorum.


Teknik Müdür, Satış Müdürü'ne:


- Peki ama ben size 9 kadın versem 1 ay sonra benim kucağıma bir bebek verebilir misiniz?






                                                                             (((((^^10^^)))))




Bankada Çalışan Mühendis Kredi için gittiği bir fabrikadan

dönerken, yolda arabası bozulmuş. Ne yapacağını düşünürken ileride bir

kulübe görmüş. Kapıyı çalmış. Kapıyı genç ve çok güzel bir kadın açmış.

Adam " Ben Mühendisim . Bankada Çalışıyorum. Arabam bozuldu. Bana

yardımcı olabilirmisiniz? " demiş. Kadın "kocam askerde, bu gece burada

kalabilirsiniz" demiş. Mühendis bey teşekkür edip, içeri girmiş.

Kadın "kocam askerde benden bir isteğiniz var mı?",

Mühendis " Zahmet olmazsa yiyecek birşeyler verebilirmisiniz?'

Kadın yemek hazırlamış, yemekten sonra üzerindeki yeleği çıkrarak "kocam

askerde benden bir isteğiniz var mı?",

Mühendis " Zahmet olmazsa çay "

çay hazırlamış ve elbisesinin bir düğmesini açarak, "kocam askerde
benden bir isteğiniz var mı?",

Mühendis " Zahmet olmazsa bir bardak su " sorular ve istekler böyle devam

etmiş. En sonunda kadın seksi geceliğini giymiş ve ""kocam askerde benden
bir isteğiniz var mı?",

Mühendis "Yorucu bir gündü. Ben artık yatayım" demiş ve uyumuş.

Sabah uyandığında, avluya çıkmış. Kadın tavuklara yem veriyor. Ancak bir
tavuk 5 tane de horoz var.

Mühendis bey şaşırmış. " Hiç bir tavuğa 5 horoz olur mu?" diye somuş
kadına.

" Kadın siz onlara bakmayın. Onların sadece bir tanesi gerçek horoz.

Ötekiler Mühendis .'" :)))))))






                                                                             (((((^^11^^)))))





Amerikali ile Türk arkadaş olmuşlar.Amerikali bizim Türk'ü Amerika'ya davet etmiş.Amerikali bizim Türk'e

amerikanin heryerini gezdirmiş NASA'yıda gezdirmiş uzay araclarini göstermis.bizim türk demis sizde teknoloji büyük hayran kaldigini belirtmis

Neyse türk türkiyeye dönmüs bu sefer amerikali türkiyeye gelmiş.bizim türk acaba amerikalıyı nereye götürsem gezdirsem diye düsünmüs.

en sonunda hamama götürmeye karar vermis.amerikaliyla hamama giriyorlar her taraf buharrr tamama tamam pes vallahi hayran kaldim

- Memlekete dönmüs eee türkiyede ne gördün YA arkadaslar bizim NASA boş iş,türkler insan yapıyorlar ben vardigimda zımpara cekiyorlardı demiş






                                                                             (((((^^11^^)))))






Kayseri'nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor. Bunun için de eşekten yararlanılıyor.Eşek hangi yolu izlerse, orası genişletip araba yoluna dönüştürülüyor. Köye gelen Amerikalı Barış Gönüllüsü, ne olup bittiğini kavrayamadığı için sorar :

-Ne yapıyorsunuz böyle?

-Yol yapıyoruz.

-Bu eşşek ne için?

-O, yolun mühendisi. Yola uygun geçişi o gösterir.

Barış Gönüllüsü katıla katıla güler :

-Ya eşek bulamasaydınız?

-İşte o zaman Amerika'dan mühendis getirirdik!









                                                                             (((((^^12^^)))))






























































ÇOK YAŞA

Hayatında görmüş geçirmişliği, yılların yorgunluğu duruşundan ve yüzünden fazlasıyla anlaşılan 80'li yaşlarında bir dede, otobüste yanında oturan genç hapşırınca ona dönerek;
- Çok yaşa demiş

- Sen de gör dede

Dede, iç geçirerek;
- offf, off... Yok evladım ben göreceğimi gördüm, bundan böyle sen gör.

HAREKETİN İNANCI

Anatole, son derece tembel bir yaratıktı. Hiçbir iş görmeden babadan kalma ufak geliriyle geçinip gidiyor, günlerini ebedi bir uyuşukluk içinde geçiriyordu. O gün bir kahvenin terasında limonatasını yudumlarken, bir arkadaşı:

-Şaşırıyorum sana, dedi. Ara sıra dahi olsun hareket ihtiyacı hissetmez misin hiç?

-Tabi hissettiğim oluyor.

-Peki o zaman ne yapıyorsunuz?

-Rahat bir koltuğa uzanıp olağan duygularımın gelmesini bekliyorum.